İşitme kaybıyla yaşayan çocukların okula uyum süreci, çocuğun işitme kaybının derecesine, yaşına, öğrenme şekline ve destekleyici önlemlerin varlığına bağlı olarak değişir. Bunun yanında işitme kaybıyla yaşayan çocuklar, uygun destek programları ve yönlendirmeyle başarılı bir şekilde okula uyum sağlarlar.
Çocuğun okula uyum sürecinin sağlanmasında işitme kaybının erken tanılanması çok önemlidir. İşitme cihazları veya koklear implantlar gibi işitme yardımcı cihazlar, çocuğun işitsel iletişim yeteneklerini desteklemek için uyum sürecinde kullanılabilir. İşitme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur ve çocuğun okula uyum sürecini destekler.
İşitme kaybı olan çocukların okula uyum sürecinde, öğretmenler ve diğer okul personeli önemli bir rol oynar. Öğretmenlerin işitme kaybıyla ilgili farkındalığı artırılmalı ve gerekli eğitim ve kaynaklar sağlanmalıdır. İşitme kaybı olan çocuklar için sınıf içinde ve derslerde destekleyici önlemler alınmalıdır. Oturma düzeni, görsel materyallerin kullanımı, yardımcı ekipman kullanımına dikkat edilmelidir. Ayrıca öğretmenler çocukların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlamalı ve çocuklara da bu konuda motivasyon kazandırmalıdırlar.
Yeni doğan İşitme Tarama Testleri İhmale Gelmez
Bir bireyin hayatında işitme sağlığı & iletişim, öğrenmeden iş hayatına, kariyere mental- bilişsel yeteneklerin korunmasına kadar son derece önemli, hayati bir değere sahiptir. İletişimin merkezinde ise konuşma ve dil gelişimi vardır. İşte bu sebeple hayata yeni başlamış bir bebeğin konuşma ve dil gelişimi fazlasıyla hassas bir konudur. Bu aynı zamanda zihinsel gelişim için de çok kritiktir. İşitme organında ortaya çıkan bir sorun yani işitme kaybı, bebeklerin sesleri yanlış, az ve hiç duymamasına sebep olabilmektedir. Bu da özellikle 0-4 yaş arasındaki çocuklarda, iletişim kurarken, konuşurken çıkarttığımız harf seslerinin algılamasını bozacağı için konuşma bozukluklarına sebep olur. Çünkü insanoğlu nasıl duyarsa öyle konuşur. İşitme kayıpları dil gelişimi tamamlanmamış bebek ve çocuklarda, erken müdahale edildiği takdirde, işitme kaybının tipine ve derecesine göre uygun cihaz ve eğitimlerle desteklenirse, akranları gibi aynı zekâ, okul performansı, dil ve konuşma kabiliyetlerini geliştirebilir. İşte bu nedenle yeni doğan işitme tarama testleri son derece önemlidir.
Yeni doğan işitme taraması ihmale gelmez!
Yeni doğan işitme taraması gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de her yeni doğan bebek için, doğumu takip eden ilk 24 saat içinde yapılmaktadır. Ana hedef yeni doğan bebeklerin işitme kayıplarının erken tanısı ve rehabilitasyonudur. Zira ülkemizde de her yıl 2 bin 500 çocuk, doğumsal işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. Yeni doğan işitme tarama testlerinde; Otoakustikemisyon (OAE) ve işitsel beyin sapı refleks testleri (ABR veya BERA) kullanılır. Yeni doğan işitme tarama testlerinden başarıyla geçemeyen, işitme engelli ya da şüphesi olan bebeklerin, doğum sonrası 1 aylık dönemde tüm tarama testlerinin tamamlanmış olması, hatta üç aylık olmadan önce de kapsamlı işitme değerlendirmelerinin yapılarak, kesin tanının konması ve bebek altı aylık olmadan işitme cihazı kullanmaya başlaması çok önemlidir.