İşitme kaybı Tüm doğumların %02 sinde, tüm 18 yaş ve üzerindekilerin %15 inde ve tüm 65 yaş üzerindekilerin %60ında görülen önemli bir sağlık sorunudur. Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 500 milyon insan bir şekilde işitme kaybı yaşamakatadır.
İşitme kaybı Hastanın yaşına, işitme kaybının tipine ve derecesine bağlı olarak beyinsel süreçlerin temel girdisi olan işitmeyi azalttığından anlama, kavrama, dikkat konuşma gibi birçok temel fonksiyonu bozarak çok önemli kişisel, sosyal ve toplumsal sorunlar yaratan bir durumdur.
İşitme kayıplarını iletim tipi, sinir tipi ve karma olmak üzere 3 grupta inceleyebiliriz.
İletim tipi işitme kayıpları sesin dış kulak veya orta kulaktan geçerek işitme sinirine iletilmesini engelleyen sebeplerden oluşurlar. Kulak kanalının tıkanması, orta kulakta sıvı birikimi en sık görülen nedenlerdir. Bu tip işitme kayıplarının çoğu tıbbi veya cerrahi tedavilerle düzeltilebilen işitme kayıplarıdır.
Sinir tipi (Sensorineural) işitme kayıpları, işitme kayıpları içinde en sık rastlananıdır. İşitme sinirinin iç kulaktaki tüycük şeklindeki uçlarından, işitme sinirinin kendisindeki olaylardan veya sinirin beyin bağlantılarındaki sorunlardan oluşur. Yaşlanmanın kendisi ve gürültü en sık nedenlerdir. Bu tip işitme kayıpları genellikle tıbbi tedaviden fayda görmezler ve işitme cihazları ile düzeltilebilirler.
Karma işitme kayıpları iletim tipi işitme kayıplarının sinir tipi işitme kayıpları ile birlikte olduğu durumları anlatma için kullanılır.
Tüm işitme kayıplarının tanılanması ve tedavi planlamasında Kulak Burun Boğaz hekimleri ve Odyolologlar işbirliği içinde çalışırlar.
Odyologlar işitme kaybı ve denge bozukluklarının değerlendirilmesi, tanılanması tedavisi ve yönetilmesi alanında çalışan temel sağlık elemanlarındandır. Odyoloji alanında çalışan sağlık profosyonelleri Odyometristler (veya odyometri teknikerleri), Odyologlar ve uzman odyologlardır.
Odyometristler işitme testlerini yapar ve sonuçları kayıtlayarak ilgili hekime iletirler. İlgili hekim veya odyolog denetiminde detay testler yaparlar. Tarama testleri ve gürültü ölçümleri yaparlar. İşitme cihazı uygulamaları, ayarlamaları, kulak kalıbı ölçüsünün alınması alanlarında çalışırlar. Bu meslek grubu meslek lisesi çıkışlıdır.
Odyologlar, işitme ve denge ile ilgili hastalıkların tanılanmasında hekimlerle birlikte tanısal testlerin, tedavide ve rehabilitasyonda kullanılacak işitme cihazlarının seçilmesi ve programlanmasını, işitme sağlığının korunması ve işitme kaybının önlenmesi ile işitsel programların yapılması, kulağa implante edilen cihazların uyarlamaları, işitsel eğitim ve rehabilitasyon programalarının yapılması ve uygulanması alanlarında çalışırlar. Bu meslek grubu üniversitelerin lisans seviyesi çıkışlıdır.
Uzman Odyologlarının yaptıkları işlerin birisinde ve ya birden fazla alanda (pediatrik, geriatrik, işitme amplifikasyonu, denge ve işitme rehabilitasyonu) alanında uzmanlaşmış odyologlardır. Eğitimleri master seviyesindedir.
Genel olarak değerlendirildiğinde İşitme kayıplarının en sık rastlanan nedenleri doğal yaşlanma ve gürültülü ortamlarda kalmaktır. Bununla birlikte görülen diğer nedenler:
İşitme kaybının tiplerine göre sebepleri biraz daha ayrıntılı inceleyecek olursak:
Sinir tipi işitme kayıplarında nedenlerden başlıca olanlar,
İletim tipi işitme kayıplarındaki nedenler başlıca:
İşitme kayıplarının derecelendirmesinde birkaç sınıflama kullanılsa da sıklıkla
– Hafif derecede işitme kayıpları
– Orta derecede işitme kayıpları
– İleri derecede işitme kayıpları
– Çok İleri derecede işitme kayıpları olarak derecelendirilir.
İşitme karşılıklı konuşmalarda iyidir, bu kişiler işitememekten daha çok tekrarlatmalar yanlış anlamalar, gürültüde, loş ortamlarda ve maske takıldığında anlama zorluğu yaşarlar
Orta derecede işitme kaybı olan kimseler normal tondaki konuşmaları anlamak için dikkatle dinlemek zorunda kalırlar. Sıklıkla yanlış anlamalar olur,gürültüde, kalabalıkta konuşmaları izlemekte büyük zorluk yaşarlar.
İleri derecede işitme kayıplı kimseler normal tondaki konuşmaları anlayamazlar. Daha çok dudak okuyarak anlamaya çalışırlar.
Derin işitme kaybı olan kimseler normal tondaki konuşmaları anlayamamak bir tarafa duymazlar, ancak çok yüksek tondaki sesleri duyabilirler.
İşitme kaybı birçok kereler çok yavaş geliştiğinden işitme kaybı olanlar kaybı ve giderek arttığını fark edemezler. İşitme kaybının günlük yaşamda kendini gösteren çeşitli bulguları vardır. Bunlar:
Sizde veya çevrenizde bu belirtileri olanları tanılama için Odyomed odyoloji ve işitme cihazları merkezine başvurabilirler.
İşitme kaybından şüphelenerek işitmenin değerlendirilmesi istenildiğinde önce bir hekim muayenesi önerilir. Hekimler hastayı dinledikten sonra ayrıntılı bir muayene ile kulağın görünen kısımlarını işitme kaybına yol açabilecek bir bulgu olup olmadığını araştırırlar. Varsa ve giderilebiliyorsa bu problemi giderdikten sonra hastayı işitmenin değerlendirilmesi için odyolojiye yönlendirirler. Odyoloji profesyonelleri sesten arındırılmış özel odalarda birçok elektronik cihaz kullanarak işitme seviyesini, bir kayıp varsa bunun nedenlerini ortaya çıkaracak birçok test uygularlar ( saf ses odyogram, imittansmetri, otoakustik emisyon ABR. Vb….) ve sonuçları hasta ile paylaşırlar.
Testler ve değerlendirme sonucunda tıbbi olarak düzetilebilecek sorunlar için hasta tekrar hekime yönlendirilir. Özellikle iletim tipi birçok işitme kaybı ilaç veya cerrahi tedavi ile düzeltilebilir. Burada özellikle Kulak Burun Boğaz hekimleri gereken tedavileri uygularlar. Tıbbi olarak düzeltilemeyecek sorunlar için Odyoloji tekrar devreye girerek işitme cihazı ve işitsel rehabilitasyonla kalan işitme ile kaybolan işitmeyi yerine koyacak ve kişiyi yaşamdan kopmasını engelleyen çalışmalar yaparlar.
İşitme sözel iletişimin temel girdisini sağlar. İşitsel girdinin eksilmesi yani işitme kaybı santral sistemi zorlar ve anlama, kavrama, yorumlama, karar, dikkat gibi önemli bilişsel fonksiyonların tümden zayıflamasına yol açar. Bu da insanların günlük yaşamlarını derinden etkiler ve insan farkına da varmadan yavaşça normal yaşamdan uzaklaşırlar. Öğrenim çağındakilerin okul başarıları azalır, buna bağlı bazı sorunlar gelişir( tembellik, yaramazlık, içe kapanma vb.) iş yaşamındakilerin performansı azalır, aile içi sorunlar artar. Bu örnekleri arttırabilirsiniz.
Ancak 2 grup vardır ki bunlarda etkiler çok önemlidir. Bunların birisi konuşmanın öğrenildiği 5-6 yaşa kadar olan çocuklardır. Bunlardaki uzun süren işitme kayıpları “konuşmada ve zihinsel süreçlerde” yaşam boyu sürebilecek sorunlar yaratır ve bilişsel özellikler derinden etkilenir. Diğeri 65 yaş üzeri gruptur. Bunlarda bilişsel fonksiyonlar zaten yaşa bağlı olarak azaldığından, (santral işitsel işlemleme bozukluğu)( İşitsel işlemleme bozukluğu beyinin işitsel bilgiyi işlemesinde zorluk yaşaması durumudur. Kişi söylenenleri duymasına rağmen işitsel bilgiyi sıralama, analiz etme ve organizasyonda sıkıntı yaşar. Genellikle yönergeleri anlama, gürültülü ortamlarda söylenenleri anlama ve dikkatini toplamada zorluk yaşanır.) yaş nedeni ile iş ve sosyal çevre daraldığından bunlara eklenen işitme kaybı bilişsel süreçleri çok daha fazla etkiler. Bu yaş gurubunda işitme kaybının derecesi ve süresi ile demans arasında önemli bir etkileşim vardır. (kulaklarımız sesi toplar fakat anlama beyinde olur. Bu sebeple işitme kayıplı bireylerde, beyne olması gerekenden az/kalitesiz işitsel sinyal ulaşır veya hiç ulaşmaz. İşitme zihinsel bir süreç olduğundan tedavi edilmeyen veya işitme kaybının yetersiz tedavisi sonucunda beyninizin sese erişimi sınırlı olur. İşitsel girdinin azlığı beynin işitsel bölümü başta olmak üzere diğer bölümlerinin çalışmasını zorlaştırır. Ayrıca işitme kaybı olan kişiler, işitmesi iyi olan kişilere göre sesi anlayabilmek için daha fazla uğraş verdiklerinden, beyin gücünü diğer aktivitelere ayırmakta zorlanır. Bu durum, işitme kaybına müdahale edilmeyen süre boyunca demans riskini artırır. Kişinin sosyal hayatının bozulmasına, içine kapanık bir yaşam sürmesine neden olur.
İşitme kaybı yapan sebeplerin çoğundan kaçınmak maalesef mümkün değildir. Ancak işitme kaybı yapan sebeplerin içinde önemli bir yer tutan “gürültüye bağlı işitme kaybı”nı önlemek mümkündür.
Sözel iletişimi bozan, engelleyen, zorlaştıran her türlü ses “Gürültü”dür.
Uzun süre boyunca gürültüde kalan veya çok yüksek tondaki sese ( silah atışı, top atışı, çok yüksek sesli müzük ggibi) tek bir seferlik maruziyet işitsel sisteme zarar verebilir. Bu tarz işitme kayıpları gürültüye bağlı işitme kaybı olarak adlandırılır. Bazan işitme kaybı başlangıçta azdır ancak gürültüde kalma süresi uzarsa ilerleyebilir. İşitme kaybı ani oluşmuşsa bazan tıbbi tedavi ile düzeleri ancak genellikle kalıcıdır.
Gürültü erişkinlerde karşılaşılan en önemli işitme kaybı nedenlerinden biri olması yanı sıra meslek hastalıkları arasında da en yaygın olanlarından biridir. Bazı insanlar gürültüden kaynaklanan işitme kaybına diğerlerine göre daha duyarlı olabilir. Bu durum aynı gürültüye maruz kalan kişilerde farklı derecelerde işitme kaybı gelişebileceği anlamına gelmektedir.
Son yıllarda yapılan çalışmalarla ülkemizde işyeri gürültüsü nedenli işitme kaybı olanların sayısının 200.000’i aştığı belirtilmektedir. Tüm dünya nüfusunun yaklaşık %10’unda işitme kaybı şikayeti olup, bu olguların yaklaşık %50’sinde işitme kaybının nedeni yoğun gürültüdür.
Gürültüye bağlı işitme kayıpları önlenebilir.
İşitme kaybı yarattığı sonuçlar dikkate alındığında insanları doğal yaşamdan koparan önemli bir bilişsel ve sosyal sorundur. Çözümünde işitme cihazları ve odyoloji bilimi çok önemli rol oynar. Ancak birçok insan çeşitli maddi nedenlerle bu olanaklara ulaşamamakta veya gerekeni yapmakta zorlanmaktadır. Bu kişilere destek olmak isterseniz (0224-234 84 02) numaralı telefonla Odyomed Odyoloji ve İşitme Cihazları Merkezi ile temas ederseniz sizi bu konuda bilgilendirebiliriz.