İşitme Kayıplı Çocukların Okula Uyum Süreci

İşitme kaybıyla yaşayan çocukların okula uyum süreci, çocuğun işitme kaybının derecesine, yaşına, öğrenme şekline ve destekleyici önlemlerin varlığına bağlı olarak değişir. Bunun yanında işitme kaybıyla yaşayan çocuklar, uygun destek programları ve yönlendirmeyle başarılı bir şekilde okula uyum sağlarlar.

Çocuğun okula uyum sürecinin sağlanmasında işitme kaybının erken tanılanması çok önemlidir. İşitme cihazları veya koklear implantlar gibi işitme yardımcı cihazlar, çocuğun işitsel iletişim yeteneklerini desteklemek için uyum sürecinde kullanılabilir. İşitme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur ve çocuğun okula uyum sürecini destekler.

İşitme kaybı olan çocukların okula uyum sürecinde, öğretmenler ve diğer okul personeli önemli bir rol oynar. Öğretmenlerin işitme kaybıyla ilgili farkındalığı artırılmalı ve gerekli eğitim ve kaynaklar sağlanmalıdır. İşitme kaybı olan çocuklar için sınıf içinde ve derslerde destekleyici önlemler alınmalıdır. Oturma düzeni,  görsel materyallerin kullanımı, yardımcı ekipman kullanımına dikkat edilmelidir. Ayrıca öğretmenler çocukların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlamalı ve çocuklara da bu konuda motivasyon kazandırmalıdırlar.

Çocuklarda İşitme Kaybı Nasıl Anlaşılır?

Bu Belirtiler Çocuğunuzda İşitme Kaybını Düşündürebilir!

Bebek ve çocuklarda işitme kaybının erken tanısı hayati değere sahiptir. Zira 0-4 yaş arasında dil ve konuşma gelişiminde işitme sağlığı belirleyici bir etkiye sahiptir. Peki, yeni doğan işitme tarama testlerinden başarıyla geçen, fakat işitme kaybına yol açan herhangi bir sorun sebebiyle, işitme problemleri yaşayan bir çocuk, ne gibi işaretler verir? Her ebeveynin bu belirtileri anlaması, erken müdahale için çok önemlidir. 

Çocuğunuzu izleyin! Şayet varsa! 

• Kapının zil sesine tepki vermeyebilir.
• Örneğin evin herhangi bir noktasından kendisine seslenildiğinde yanıt vermeyebilir.
• Evin içinde, yakınlarında bir yerde; gürültülü biçimde bir eşya yere düştüğünde umursamayabilir, bu sesin nereden geldiğini gözleriyle bulmaya çalışmayabilir.
• Daha bebeklik çağında, konuşmaya başlamadıysa, agulamayı bırakmıştır.
• “Bana kumandayı getirir misin?” tarzında ki basit istekleri ve komutları dahi anlamayabilir.
• “Anlama ve anlaşılma sorunu yaşamalarından dolayı, anksiyete, sinirlenme eğilimleri fazladır.
• Konuşma ve iletişim kabiliyetleri, yaşıtlarına göre geri kalmıştır.
• Konuşulanları anlamak için fazlaca konsantre oldukları ve enerji harcadıkları için okuldan yorgun dönerler.

Bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden bir KBB uzmanına başvurmak son derece değerlidir.