Artık teknoloji kredisi ile işitme cihazı almak son derece kolay. Üstelik bankaya gitmeden. Odyomed Odyoloji ve İşitme Cihazları Merkezi’nde, işitme kaybınıza olarak belirlenen Signia, Widex, Phonak marka işitme cihazlarının modellerinden birini 6-12-24 ay taksitle alabilirisiniz.
Yapmanız gereken Odyomed Odyoloji ve İşitme Cihazları Merkezi’nde cihaz seçim uygulamasına katıldıktan sonra, gerekli formları doldurmak ve bankadan istediğiniz taksit sayısına uygun onayı beklemek.
İşitme kaybı pediatrik (çocuklarda) popülasyonda en sık görülen doğumsal nörolojik problem, erişkin ve geriatrik (ileri yaşta) popülasyonda ise görülme sıklığı en fazla olan duyusal eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
İşitme kaybına küresel olarak bakıldığında, dünya nüfusunun %5,3’ü etkilediği tahmin edilmektedir ve görülme sıklığı yaşla birlikte artış göstermektedir. Yaşlanan toplum göz önüne alındığında ise 2030 yılına kadar erişkin başlangıçlı işitme kaybının, diyabet ve insan immün yetmezlik virüsünün (HIV) üzerine çıkarak yedinci en büyük hastalık yükü olacağı tahmin edilmektedir.
Tedavi edilmeyen ve zamanla ilerleyen bir işitme kaybı; insanlarla iletişime girme isteksizliğine, sosyal izolasyona, düşük yaşam kalitesine ve aynı zamanda demans riskinin artmasına sebebiyet verecektir.
Bireyler işitme kayıpları olsa da bu durumu başlarda fark edememekte ya da önemsememektedir ve bu durum ileride daha kötü tablolar olarak karşımıza çıkmaktadır. İşitme kaybının başlarda çok önemsenmemesinin ya da fark edilmemesinin nedenini öğrenmek için, işitme kayıplarının derecelerini ve etkilerini biraz yakından incelememiz gerekmektedir.
Çok hafif derecede bir işitme kaybı var iken, sessiz ortamlarda konuşmayı anlama yetisinde anlamlı bir etkilenme gözlenmez; ancak bu kadar hafif bir işitme kaybında dahi gürültülü ortamlarda anlama becerisi oldukça fazla etkilenir.
Hafif orta derecede bir işitme kaybı varsa ve özellikle yüksek frekanslar olarak tanımlanan tiz sesleri duyma bölgesi daha çok etkilenmişse, hem sessiz hem de gürültülü ortamlarda kişinin konuşulanları anlama yetisinde anlamlı bir düşüş gözlenir. Bu tipteki işitme kaybında sessiz ortamda kişi konuşma konusu hakkında bilgi sahibiyse ve yüz yüze konuşuyorsa çok sıkıntı yaşamazken, özellikle gürültülü ortamda işitme cihazı kullanmıyorsa söylenilen mesajın yaklaşık %50-70’ini kaçırma olasılığı oldukça yüksektir.
Orta derecede işitme kaybı varsa ve işitme cihazı kullanmıyorsa, yüz yüze konuşsa dahi konuşulan konuların birçoğunu anlamama sorunu yaşayacaktır. Cihaz kullanmadığı sürece kendi sesini daha rahat duyabilmek için daha yüksek sesle konuşacaktır.
Çok ileri derecede işitme kaybında ise kişi, çevresel sesleri vibrasyon olarak adlandırılan titreşimler olarak algılayacaktır. Konuşma algısının temel dayanağı ise sadece görsel olarak dudak okumaya bağlı olacaktır. İşitme cihazlarının sağladığı amplifikasyon olmadığı sürece çevredeki yüksek şiddetteki sesleri bile duymada sorun yaşayacaktır.
İşitme ile konuşmayı anlamak birbiriyle aynı olduğu düşünülen fakat birbirinden farklı terimlerdir: İşitme, sesin kulağımıza girdiği noktadan itibaren beyne gidene kadar ki süreçtir. Konuşulanları anlamak ise; beyne giden işitme bilgisinin burada bir karşılığının olması ve bir anlama dönüşmesi sürecidir. Çok hafif derecede işitme kaybına sahip olan kişilerde, işitme de azlık ile birlikte en çok zarar gören yer ise konuşmayı anlama kısımıdır. Bu sebeple işitme kaybının erken tanılanması ve eğer gerekiyorsa erken cihazlandırılmak oldukça önemlidir.
İşitme kaybı olan bir çocuk, sınıf içi iletişimde zorluk yaşayabilir, öğretmenin konuşmasını anlamakta güçlük çekebilir ve bu nedenle derslerde geri kalabilir. Bu durum, çocuğun bazı davranış sorunları geliştirmesine neden olabilir.
Çocuğun işitme kaybıyla başa çıkabilmesi ve okul başarısını artırabilmesi için erken teşhis ve uygun destek önemlidir. İşitme kaybı olan çocuklar, uygun destek ile birlikte başarılı bir eğitim süreci yaşayabilirler.
İşitme kaybı veya işitme yetersizliği, sesleri algılama yetisindeki tam ya da kısmî bir azalmayı ifade eder. İşitme hassasiyetindeki azalma, etraftaki sesleri algılamakta güçlük çekme, kulakta çınlama gibi seslerin duyulması işitme kaybı olarak tanımlanmaktadır.
İşitme hassasiyetinde azalma demek illa işitme eşiklerinin kötüleşmesi demek değildir.
İşitme eşikleri normal olsa da anlama sorunlarının olması işitme hassasiyetinde azalma olduğu anlamına gelebilir.
Medikal veya cerrahi yöntemlerle işitme kaybının düzeltilemediği durumlarda işitme cihazlarının, hastanın mevcut durumunun düzeltilmesinde kullanılabilecek iyi bir seçenek olduğu düşünülmektedir.
İşitme Kaybı nasıl anlaşılır?
İşitme kaybı yaşayan kişilerde birtakım belirtiler gözlemlenmektedir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilmektedir.
Eğer bu gibi sorunlar ile karşılaşıyorsanız bir uzmana başvurmalısınız.
İşitme cihazlarının temel amacı sesi işlemlemektir. İşitme cihazlarının işlemci hızı, genellikle 100 MHz ile 500 MHz arasında değişebilir. Ancak bu değerler, cihazın markası, modeli ve teknolojik özelliklerine göre farklılık gösterebilir. İşitme cihazlarının işlemci hızı, cihazın ses işleme ve işitme deneyimini geliştirmek için önemlidir.
İşlemci hızı şunlara katkı sağlar:
Sonuç olarak; işitme cihazlarının işlemci hızı, kullanıcının daha iyi bir işitme deneyimi yaşamasına yardımcı olur ; ancak işlemci hızı sadece bir faktördür ve diğer faktörlerle birlikte değerlendirilmelidir. Kullanıcının ihtiyaçları, işitme kaybı derecesi, cihazın uygunluğu gibi diğer faktörler de önemlidir.
İşitme cihazı seçiminde en iyi deneyimi elde etmek için birçok farklı faktörü göz önünde bulundurmak gereklidir.
İşitme cihazları, işitme kaybı yaşayan bireylerin işitme konforunu artırmak ve çevrelerindeki sesleri daha iyi duymalarına yardımcı olmak amacıyla kullanılan medikal cihazlardır. Bireylerde bulunan işitme kaybının tipinin ve derecesinin kişiden kişiye farklılık göstermesi gibi her işitme cihazı tipi de aynı değildir. Bu sebeple işitme cihazı seçiminde kişinin işitmesi, yaşı, sosyal yaşamı, motor becerileri ve ihtiyaçlara göre farklı tipte işitme cihazları tercih edilebilir. Bu nedenlerden dolayı işitme cihazları, farklı ses ortamlarına bireyin uyum sağlaması ve kullanıcıların daha rahat bir deneyim yaşamalarını sağlamak amacıyla çeşitli özelliklere sahiptirler.
İşitme cihazı kullanımı bir rehabilitasyon süreci gerektirmektedir. Bu sebeple kişinin cihaz kullanımına daha kolay adapte olabilmesi amacıyla işitme cihazı uygulama merkezlerinin uyguladığı uyum programları bulunmaktadır. İşitme cihazı uygulama merkezlerinde, cihazlandırılan bireyin belirli periyotlarla merkeze kontrole çağırılması ve burada gerekli kontrollerin yapılması ile bu süreç sağlanmaktadır. Odyomed olarak biz cihazlandırılan hastalarımızı ilk iki kontrolde ayda bir devam eden süreçte ise sırasıyla 3 ay, 6 ay ve senelik takip ile izlemekteyiz. Rutin yapılan bu kontroller cihaz kullanıcılarının bir şikayeti olmasa dahi yapılmakta ve gerekli cihaz ayarı güncellemeleri kontroller esnasında uygulanmaktadır. Yeni cihaz kullanmaya başlayan hastalarımıza ise bu kontrollerin başlangıcıyla beraber işitme uzmanınız tarafından bir rehabilitasyon süreci uygulanmakta ve bu süreç kişiden kişiye farklılık göstermektedir. İşitme cihazlarında da bu sürece kişinin daha kolay adapte olabilmesi amacıyla
ortam modu özellikler bulunmaktadır. Bu modlar farklı ses ortamlarına bireyin uyum sağlaması ve kullanıcıların daha rahat bir deneyim yaşamalarını sağlamak için çeşitli özelliklere sahiptirler.
Ses Ortamına Göre Ayarlar: İşitme cihazları, kullanıcının bulunduğu ses ortamına göre otomatik olarak ayarlar yapabilir. Örneğin, işitme cihazı, bir restoranda olduğunuzu algılarsa, gürültüyü azaltmak ve konuşmaları
daha net bir şekilde duymanıza yardımcı olacak ayarlar yapabilir.
Konuşma Odaklı Ayarlar: İşitme cihazları, kullanıcının karşısındaki kişinin konuşmasına odaklanmayı sağlayan ayarlar sunabilir. Bu sayede, konuştuğunuz kişinin sesini daha belirgin bir şekilde duyabilirsiniz.
Müzik Modu: İşitme cihazlarının müzik dinlerken daha iyi performans göstermesi için özel bir müzik modu veya ayarı olabilir. Bu mod, müziği daha net ve zevkli bir şekilde dinlemenizi sağlar.
Telefon Konuşmaları: İşitme cihazları, telefon görüşmeleri sırasında sesin daha iyi iletilmesini sağlayan bir telefon moduna sahip olabilir.
Dış Ortam Ayarı: Açık hava etkinlikleri veya doğa yürüyüşleri gibi dış mekanlarda işitme cihazlarının farklı bir ayara geçmesini sağlayan bir dış ortam modu da bulunabilir.
Ortam modları, işitme cihazı kullanıcılarına daha fazla kişiselleştirilmiş ve rahat bir işitme deneyimi sunar. Bu sayede işitme cihazı kullanıcıları, farklı ses ortamlarına hızlı ve kolay bir şekilde uyum sağlayabilirler.
Sonuç olarak, işitme cihazı merkezlerindeki uyum programları ve işitme cihazlarındaki ortam modları, kullanıcının çevresel koşullara daha iyi uyum sağlamalarına ve sosyal yaşama daha kolay adapte olmalarına yardımcı olan önemli faktörlerdir.
1970’lerde ABD’de çift taraflı işitme cihazı önerilmesi “gereksiz” ve “etik dışı” olarak değerlendirilmekte ve uygulamaların %80’i tek kulakta yapılmaktaydı.
1980’lerde bilateral uygulama %50 oranındaydı. 80’lerin sonuna doğru işitme cihazı kullanılmayan kulakta “işitsel deprivasyon” (işitsel yoksunluk) oluştuğunun fark edilmesi, çift taraflı işitme cihazı kullanımını belirgin olarak arttırdı. 2000’lerin başında %80’lere yaklaştı.
2015 Yılından sonra yapılan araştırmalarda, Avrupa ve Kuzey Amerika’da bilateral işitme cihazı kullananların oranı ülkelere göre %60 ila %90 arasında değişmektedir. Bu oran, Güney Amerika, Asya ve Afrika’da giderek azalmaktadır. Türkiye’de Akşit ve arkadaşlarının 2015 yılında yaptıkları bir çalışmada, her iki kulağında da işitme kaybı olan 145 kişinin sadece %19’unun her iki kulağında da işitme cihazı kullandığı saptanmıştır.
ÇİFT TARAFLI İŞİTME CİHAZI KULLANIMININ ÜSTÜNLÜĞÜ
1.Konuşmayı anlama
Marmara Üniversitesi tek heceli kelime listeleri (MÜ-6) kullanılarak yapılan çalışmada, bilateral cihaz kullananların hem fonem hem de kelime bazında konuşmayı belirgin olarak daha iyi anladığı gösterildi.
KONUŞMA UYARANI
İLK FONEM | ORTA FONEM | SON FONEM | KELİME | |
TEK KULAK | %73 | %94 | %64 | %53 |
ÇİFT KULAK | %80 | %97 | %71 | %62 |
2) Binaural Baskılama
3. Konuşmayı takip ederken az çaba sarf etme
Diğer avantajlar
Sesin yönünü tayin etmek kolaylaşır.
Gürültüde konuşulanları daha iyi anlamayı sağlar.
Yüksek ses seviyesi dinleme kalitesini bozmaz.
Çınlamayı( Tinnitus) baskılamada başarı oranını arttırır.
İşitme kaybı pediatrik (çocuklarda) popülasyonda en sık görülen doğumsal nörolojik problem, erişkin ve geriatrik (ileri yaşta) popülasyonda ise görülme sıklığı en fazla olan duyusal eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. İşitme kaybının küresel olarak bakıldığında dünya nüfusunun %5,3’ü etkilediği tahmin edilmektedir ve görülme sıklığı yaşla birlikte artış göstermektedir. Yaşlanan toplum göz önüne alındığında ise 2030 yılına kadar erişkin başlangıçlı işitme kaybının, diyabet ve insan immün yetmezlik virüsünün (HIV) üzerine çıkarak yedinci en büyük hastalık yükü olacağı tahmin edilmektedir. Tedavi edilmeyen ve zamanla ilerleyen bir işitme kaybı insanlarla iletişime girme isteksizliğine, sosyal izolasyona, düşük yaşam kalitesine ve aynı zamanda demans riskinin artmasına sebebiyet verecektir. İnsanlar işitme kayıpları olsa da bu durumu başlarda fark edememekte ya da önemsememektedir ve bu durum ileride daha kötü tablolar olarak karşımıza çıkmaktadır. İşitme kaybının başlarda çok önemsenmemesinin ya da fark edilmemesinin nedenini öğrenmek için, işitme kayıplarının derecelerini ve etkilerini biraz yakından incelememiz gerekmektedir.
Peki nasıl anlaşılır?
Çok hafif derecede bir işitme kaybı var iken sessiz ortamlarda konuşmayı anlama yetisinde anlamlı bir etkilenme gözlenmez; ancak bu kadar hafif bir işitme kaybında dahi gürültülü ortamlarda anlama becerisi oldukça fazla etkilenir. Hafif orta derecede bir işitme kaybı varsa ve özellikle yüksek frekanslar olarak tanımlanan tiz sesleri duyma bölgesi daha çok etkilenmişse hem sessiz hem de gürültülü ortamlarda kişinin konuşulanları anlama yetisinde anlamlı bir düşüş gözlenir. Bu tipteki işitme kaybında sessiz ortamda kişi konuşma konusu hakkında bilgi sahibiyse ve yüz yüze konuşuyorsa çok sıkıntı yaşamazken, özellikle gürültülü ortamda işitme cihazı kullanmıyorsa söylenilen mesajın yaklaşık %50-70’ini kaçırma olasılığı oldukça yüksektir. Orta derecede işitme kaybı varsa ve işitme cihazı kullanmıyorsa, yüz yüze konuşsa dahi konuşulan konuların birçoğunu anlamama sorunu yaşayacaktır. Cihaz kullanmadığı sürece kendi sesini daha rahat duyabilmek için daha yüksek sesle konuşacaktır. Çok ileri derecede işitme kaybında ise kişi, çevresel sesleri vibrasyon olarak adlandırılan titreşimler olarak algılayacaktır. Konuşma algısının temel dayanağı ise sadece görsel olarak dudak okumaya bağlı olacaktır. İşitme cihazlarının sağladığı amplifikasyon olmadığı sürece çevredeki yüksek şiddetteki sesleri bile duymada sorun yaşayacaktır.
İşitme ile konuşmayı anlamak birbiriyle aynı olduğu düşünülen fakat birbirinden farklı terimlerdir. İşitme, sesin kulağımıza girdiği noktadan itibaren beyne gidene kadar ki süreçtir. Konuşulanları anlamak ise beyne giden işitme bilgisinin burada bir karşılığının olması ve bir anlama dönüşmesi sürecidir. Çok hafif derecede işitme kaybına sahip olan kişilerde, işitme de azlık ile birlikte en çok zarar gören yer ise konuşmayı anlama kısmıdır. Bu sebeple işitme kaybının erken tanılanması ve eğer gerekiyorsa erken cihazlandırılmak oldukça önemlidir.
İşitme kaybı veya işitme yetersizliği, sesleri algılama yetisindeki tam ya da kısmî bir azalmayı ifade eder. İşitme hassasiyetindeki azalma, etraftaki sesleri algılamakta güçlük çekme, kulakta çınlama gibi seslerin duyulması işitme kaybı olarak tanımlanmaktadır.İşitme hassasiyetinde azalma demek illa işitme eşiklerinin kötüleşmesi demek değildir. İşitme eşikleri normal olsa da anlama sorunlarının olması işitme hassasiyetinde azalma olduğu anlamına gelebilir.
Medikal veya cerrahi yöntemlerle işitme kaybının düzeltilemediği durumlarda işitme cihazlarının, hastanın mevcut durumunun düzeltilmesinde kullanılabilecek iyi bir seçenek olduğu düşünülmektedir.
İşitme Kaybı nasıl anlaşılır?
İşitme kaybı yaşayan kişilerde birtakım belirtiler gözlemlenmektedir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilmektedir.
Eğer bu gibi sorunlar ile karşılaşıyorsanız bir Kulak Burun Boğaz doktoruna başvurmalısınız. Zira işitme kayıplarında erken tanı ve müdahale oldukça önemlidir.
Evde de rahatça uygulayabileceğiniz, size ön bilgi verecek işitme testini de sizinle paylaşmak isteriz
Hangi teknolojiye sahip olursa olsun işitme cihazları, hoparlör, mikrofon ve amplifikatör olmak üzere 3 ana bölümden meydana gelir. İşitme cihazı ve odyoloji merkezleri, işitme cihazı kullanımı ve farkındalığı hakkında, profesyonel destek alan bireylere bilgilendirme de yapmaktadır. İşitme cihazlarının ana özelliği; işitme kaybı olan bireyler için işitilemeyen ses aralıklarını yeniden işitmeyi sağlamaktır. Başka bir anlatımla işitmedeki eksiği kapatmaktır. Her işitme cihazı ses dalgalarını elektrik sinyallerine çevirerek, işitme cihazının işlemcisi diyebileceğimiz amplifikatöre ileten mikrofon vasıtasıyla sesi yakalar, amplifikatörde sinyallerin şiddeti arttırılıp, hoparlör aracılığıyla kulaklığa iletilir. Daha detaylı bilgi için sitemizin bu bölümü size yardımcı olabilir https://odyomedisitmemerkezi.com/isitme-cihazi-nedir
Neredeyse tüm işitme cihazlarında :
Ortamdaki ses sinyallerini yakalayarak elektriksel sinyallere dönüştüren bir veya daha çok mikrofon, en yüksek frekansın dengelenmesine yönelik alçak geçirgen filtreler ve yükselteçler, dönüştürücüler ve işlemciler, batarya ünitesi ve kulak kanalına uyumu sağlayan kalıp.
Odyomed Odyoloji Merkezi’nde Kulak Kalıpları Kişiye Kulak Anatomisine Özel Hazırlanır.
Kulak kalıpları kulağın anatomik yapısına ya da kulak kanalına yerleşim biçimi ve akustik karakterlerine göre değişmektedir. Kulak kalıpları işitme cihazının daha rahat kullanılmasına, cihazın güvenli biçimde kulakta durmasına, doğal ve net işitmenin desteklenmesine de yardımcı olur. İşitme cihazı tarafından dış ortamdan yakalanan sesler, kulak kalıbı yardımı ile dış kulak yolu ve kulak zarına taşınır. Kulak kalıpları işitme cihazının kulakta sağlıklı biçimde kullanılmasını da kolaylaştırır. Havalanma, ısı, nem ve basınç dengede kalır. Odyomed Odyoloji ve İşitme Cihazları Merkezi’nde kişilerin kulak yapılarına özel kalıplar, kulak sağlığına duyarlı slikon dökümle kişiye özel hazırlanmaktadır.